Küresel ekonomiler sakinlik, resesyon, işsizlikle gayret ederken Türkiye iktisadına yönelik milletlerarası kredi derecelendirme kuruluşları büyümeye ait üst istikametli revizyonlarda bulunuyor.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin 2022 yılındaki büyüme beklentisini yükseltti. Bir evvelki beklentisi olan yüzde 4,5’i yüzde 5,3’e çıkaran Moody’s, 2023 yılı için beklentisini yüzde 2, 2024 için de yüzde 3 olabileceğini kestirim etti.
KÜRESEL İKTİSADA ATIFTA BULUNDU
Moody’s raporunda “Küresel İktisat, kalıcı enflasyon, para siyaseti sıkılaştırması, mali zorluklar, jeopolitik değişimler ve finansal piyasa oynaklığı ortasında harikulâde yüksek düzeylerdeki belirsizliğin ortasında bir gerilemenin eşiğinde. Global büyüme 2023’te yavaşlayacak ve 2024’te sakin kalmaya devam edecek. Yeniden de, hükümetler ve merkez bankaları mevcut zorluklarla ekonomilerini yönetmeyi başarırsa, 2024’e kadar izafi bir istikrar periyodu ortaya çıkabilir.” değerlendirmesi yaptı.
G20 ÜLKELERİNİN BÜYÜME KESTİRİMLERİ AŞAĞI ÇEKİLDİ
Moody’s, G20 ekonomilerinin bu yıla ait büyüme iddiasını yüzde 2,5’ten yüzde 2,1’e, gelecek yıla ait iddiasını yüzde 2,1’den yüzde 1,3’e çekti.
“GELİŞMİŞ EKONOMİLERDE EKONOMİK AKTİVİTE YAVAŞLAYACAK”
Gelişmiş ülkelere ait de yorum yapan Moody’s “Başta Avrupa ve Kuzey Amerika olmak üzere gelişmiş ekonomilerde azalan ekonomik aktivite, 2023 büyümesinde keskin yavaşlamaya neden olacaktır” dedi. Kuruluş, 2024 yılında da ekonomik aktivitenin beklentilerin altında kalarak yalnızca yüzde 2,2 oranında büyüme kaydedebileceğine değindi.
ABD İÇİN VARSAYIMLAR AŞAĞI TARAFLI REVİZE EDİLDİ
Moody’s ABD iktisadı Büyüme varsayımı 2022 için yüzde 1,9’dan yüzde 1,8’e, 2023 yılı için yüzde 1,3’ten yüzde 0,4’e indirildi.
“RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI JEOPOLİTİK RİSK OLMAYA DEVAM EDECEK”
Rusya-Ukrayna ortasındaki savaşın daha geniş makroekonomik tablo için merkezi jeopolitik risk olmaya devam edeceği belirtilen Moody’s “Çatışmanın Ukrayna sonlarının ötesine yayılma potansiyelini çok düşük bir ihtimal olarak görsek de, bu türlü bir olayın yaşanması önemli aşağı istikametli ekonomik riskler yaratacaktır.” görüşüne yer verildi.
