Arçelik’in Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde TÜBİTAK tarafından hayata geçirilen TÜBİTAK Öncül AR-GE Laboratuvarları Destekleme Programı’na dahil olarak kurduğu “Arçelik İleri Materyal, Filtrasyon ve Hijyen Teknolojileri Öncül Araştırma Laboratuvarı” açıldı.
Arçelik Çayırova Yerleşkesi’nde düzenlenen açılış merasiminde konuşan Bakan Varank, özel dal iş birliğiyle ülkenin inovasyon ekosistemini büyütmeye devam ettiklerini, bu yıl içerisinde finansal teknolojiler, biyoteknoloji ve mobilite üzere tematik alanlara konut sahipliği yapan teknoloji geliştirme merkezlerinin açılışlarını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Rekabetçi bölümler programı kapsamında, endüstriyel tasarım merkezlerinden Avrupa’nın birinci ve tek karbon negatif biyorafinerisine birçok kıymetli araştırma altyapısının açılış heyecanına daima birlikte şahit olduklarını lisana getiren Varank, “İşte bugün de bu zincirine yeni bir halka daha eklemenin memnunluğunu yaşıyoruz. Beyaz eşya kesiminin güçlü lokomotifi Arçelik’in TÜBİTAK dayanaklı İleri Gereç, Filtrasyon ve Hijyen Teknolojileri Öncül Araştırma Laboratuvarı’nın açılışını gerçekleştiriyoruz. Güzel uğurlu olsun.” diye konuştu.
10 AYDA İŞLETMELERİN VE ÜNİVERSİTELERİN AR-GE PROJELERİNE YAKLAŞIK 2 MİLYAR TL DESTEK
Bakan Varank, katma pahalı ve yüksek teknolojili üretimin kıymetinden, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı bilinmeyen ve açık ambargolardan bahsederek, teknoloji üretmenin siyasi bağımsızlığı tam manasıyla kazanmak manasına da geldiğini söyledi.
Yüksek teknolojili eserlerin ülkenin ekonomik manada ivme kazanmasına, rekabetçiliğe ve kalkınmaya sunduğu katkılara değinen Varank, bu nedenle iktidara geldiklerinde kritik teknolojilerin geliştirilmesine mesken sahipliği yapacak teknoloji altyapılarına odaklandıklarını anlattı.
Varank, ortadan geçen 20 yılda teknoloji ekosistemini adeta sıfırdan inşa ettiklerini, özel bölümün muhtaçlığı olan alanlarda yeni siyasetler ve takviye düzenekleri kurguladıklarını, kalkınmayı hızlandıracak yatırımları tek tek hayata geçirdiklerini kaydederek, teknopark sayısının 2’den 96’ya çıkardıklarını, 59 vilayette yaygınlaştırdıkları teknoloji geliştirme bölgelerinde 44 bin 375 projeyi desteklediklerini, Teknoloji Geliştirme Merkezlerinin sayısının 17’ye ulaştığını bildirdi.
Sadece bu yılın 10 ayında işletmelerin ve üniversitelerin 8 binin üzerindeki AR-GE projesine 2 milyar liraya yakın dayanak sağladıklarını vurgulayan Varank, yüksek teknoloji ve sanayi yenilik ağları platformlarında geliştirilecek teknolojilere bu yıl 700 milyon lirayı aşkın dayanak verdiklerini bildirdi.
“BU LABORATUVARLARDA 15 YIL SONRASININ VİZYONER PROJELERİNE İMZA ATACAĞIZ”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, TÜBİTAK’ın özel bölüme yönelik takviyelerinden bahsederek, Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı’nın temel araştırmaya yer hazırlaması sebebiyle farklı bir sistem olduğunu söyledi.
Bu programla, alanında öncü ulusal ve milletlerarası kuruluşların AR-GE laboratuvarı oluşturmaları için önemli kaynak sağladıklarını lisana getiren Varank, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Buralarda da birinci anda ticarileşme derdi gütmeyen, daha riskli ve daha vizyoner araştırma projelerini desteklemeye çalışıyoruz. Şunu açık yüreklilikle söz etmek istiyorum: Öncül AR-GE laboratuvarları, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında global çekim merkezi olmasına da büyük katkı sağlıyor ve sağlayacak. İşte biz burada geleceğin teknolojilerine odaklandığımızda aslında çığır açıcı işlere imza atmış olacağız. Eminim ki buradaki arkadaşlarımız, AR-GE’de çalışan beyinlerimiz burada geliştirdikleri bir teknolojiyle diyelim ki buzdolabı sanayisini kökten dönüştürecek bir işe imza atabilirler. Araştırmacılarımız bu kapasiteye sahip.”
Varank, burada elde edilecek çıktıların, TÜBİTAK ya da başka dayanak düzeneklerinin girdisi olarak ticari eserlere evrileceğini kaydederek, bu laboratuvarlarda yapılacak bilimsel çalışmalarla, 10-15 yıl sonrasının vizyoner projelerine imza atılacağını bildirdi.
“ÖNCÜL AR-GE LABORATUVARLARININ SAYISI 6’YA ULAŞTI”
Bakan Varank, AVL, General Electric, Ericsson, TUSAŞ, Turkcell ve artık de Arçelik ile destekledikleri Öncül AR-GE Laboratuvarlarının sayısının 6’ya ulaştığını tabir ederek, kelam konusu laboratuvarlara ait bilgiler verdi.
Bugün açılan Arçelik Öncü AR-GE Laboratuvarı’nın yenilikçi ve sürdürülebilir polimerler, geri dönüşüm teknolojileri, ileri yalıtım teknolojileri, ileri yüzey teknolojileri ve işlevsel kaplamalar, ileri filtrasyon teknolojileri ve ileri hijyen sağlama teknolojileri mevzularında çalışmalar yapılacağını anlatan Varank, şu bilgileri verdi:
“Burada biyoesaslı alev geciktiriciler, organik elyaf, kimyasal geri dönüştürülmüş polimerler, çevreci poliüretan, aerojel formülleri, çeliklerin sararmasını önleyecek kaplamalar geliştirilecek. Karbondioksit yakalayan, uçucu bileşikleri, alerjenleri, virüs, bakteri ve polenleri filtre edecek çalışmalar hayata geçirilecek. Bu sayede daha çevreci, daha rekabetçi ve birincileri içeren eserler pazara sunulacak. Buradaki gaye 5 yılın sonunda en az 50 memleketler arası patent başvurusu yapmak. Arkadaşlarımızın bunu başaracağına yürekten inanıyorum, bunda en ufak bir kuşkum yok.”
ARÇELİK’E BİRLİKTE MİKROÇİP YATIRIMI ÇAĞRISI
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Türkiye’de taş üstüne taş koyan bütün müteşebbislerin yanında olduklarını, bu manada Arçelik’in de altyapılardan insan kaynağına ve araştırma projelerine kadar destekledikleri şirketlerin başında geldiğini söyledi.
Son olarak Teknoloji Odaklı Sanayi Atılımı programı kapsamında Arçelik’in 10 milyona yakın inverter kompresör üretimi için dayanak kararı aldıklarını lisana getiren Varank, “Arçelik’in bu noktada birinci başvurusu bu sayının 6’da biri, yani 1,5 milyon inverter kompresör üretmek içindi. Kıymetlendirme komitemiz, inverter kompresörlerin daha yüksek pazar potansiyeline sahip olduğu gerekçesiyle revize istedi. Önemli pazarlıklar yaptık. Şu anda 10 milyon sayısına kadar geldiler ve ne kadar gerçek bir iş yaptıklarını kendileri de görüyor, ben de görüyorum.” halinde konuştu.
“Arçelik ile ilgili bir çağrıyı da tekrar bu kürsüden yapmak istiyorum” diyen Varank, kelamlarını şöyle tamamladı:
“İnverter komprosörler ne kadar değerli ve kıymetli ise tıpkı derecede kıymetli ve pahalı bir yatırımın da aslında Türkiye’de yapılması gerekiyor. Nedir bunlar? Mikroçipler. Arçelik’in ne kadar çip tükettiğini biliyorum. Arçelik’in yanında otomotiv sanayisinde Koç Kümesi’nin ne kadar çip tükettiğini biliyorum. Bence bir çip yatırımı yapmak Arçelik’e yakışır. Gelin bir arada çalışalım, biz verebileceğimiz takviyesi verelim. Çip yatırımını Arçelik ile bir arada ülkemize kazandıralım. Biliyorsunuz çiplerde iki kıymetli konu var. Bir tanesi tasarım tarafı. Burada insan kabiliyetlerinizi çok geliştirmeniz gerekiyor. Türkiye’de bu altyapı var lakin birebir vakitte üretim tarafında da kabiliyetlerinizin olmasının ne kadar stratejik olduğunu bu devirde gördük. Arçelik’e tekrar söylüyorum: Bu yatırım yakışır. Pek de fizibil olur. Aslında her şey azamî kar etmek kanısıyla de yapmamak lazım. İnşallah bu çip yatırımını birlikte yapalım.”
