İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’na kendisine takviye ziyaretinde bulunan İstanbul’daki cemevi derneklerinin liderleri, yöneticileri ve dedelerden oluşan yaklaşık 60 kişilik heyeti Saraçhane’deki ana yerleşkede bulunan İBB Meclis Salonu’nda ağırladı. İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada, özetle şunları söyledi:
“BU TEŞEBBÜSÜN SONUÇSUZ KALMASINI DAİMA BİRLİKTE SAĞLAMAMIZ GEREKİR:
Sizleri burada ağırlamaktan elbette memnunum, burası sizin konutunuz. Elbette ki burada öteki bir mevzuyu konuşmak, hatta İstanbul’un sıkıntılarını tartışmak, paylaşmak, sizlerin var olan sıkıntılarınızı bir arada dertleşmek isterdim. Şahsıma dönük yapılan bu türel müdahaleler, ki bunun özü her ne kadar Ekrem İmamoğlu üzere gözükse de o denli değil, esasen milletimizin iradesine karşı büyük bir müdahaledir. Yapılan bu teşebbüsün sonuçsuz kalmasını daima birlikte sağlamamız gerekir.
HEP BİRLİKTE BÜYÜK BİR TARİH YAZDIK 2019’DA:
İstanbul’da, Türkiye Cumhuriyeti demokrasisi ismine, daima birlikte büyük bir tarih yazdık 2019 yılında. Ve bu kazanım, bugünkü umutların daha güçlü yeşermesine vesile olmuştur. ‘İstanbul’u kaybeden, Türkiye’yi kaybeder’ diyen akla, İstanbul değil, Türkiye’nin bütününün ne kadar demokrasiye bağlı, hukuka dönük beklentisinin yüksek olduğunu ispat eden bir çabayı ortaya koyduk. Yani yalnızca bir seçim değil, seçimden öte haksızlığa, hukuksuzluğa karşı duruş, direniş prensibiyle hareket eden bir topluluğa dönüştük. İçinde bu memleketin bütün inançları vardı. İçinde bu memleketin bütün etnik kimlikleri vardı. İçinde bu memleketin her yaş sınıfı vardı. Bayanı, erkeği vardı. Sahiden muazzam bir işti bu. Bu muvaffakiyet, nitekim bugün hepimizin umudunu daha yükseklere taşıyan ve yeşerten bir kaynak oluverdi. Alışılmış buna müdahale eden akıl, aslında kendisini, işte o 6 Mayıs’ta seçimi iptal ederken, bugünleri o günden göstermiş oldu. Yani bugün yapılan, bizi şaşırtmıyor. Sizleri de şaşırtmamalı. Bunun aslında süren bir uğraş olduğunu bilmeliyiz.
SANKİ BU TOPRAKLARDA MEVLÂNA YOKTU, HACI BEKTAŞ-I VELİ YOKTU:
Bugün yapılanın, süren çabanın bir kesimi. Yani daha yakın bir vakitte kayyum atanan belediyeler. Artık bu ülkede bir partinin kapatılması konuşuluyor. Hukuksuz biçimde mahpusta yatan beşerler… Yani güya bu topraklarda Mevlâna yoktu, güya bu topraklarda Hacı Bektaş-ı Veli yoktu. Bugün 21. yüzyılda, ‘sen-ben’ arbedesi, ‘siz-biz’ hengamesi, ‘ben ve diğerleri’ anlayışı. Akıl alır üzere değil yani. Ve buradan ülkenin geleceğini planlamaya çalışan bir güruh, bir grup. Lakin biz bu güruha bu fırsatı vermemeliyiz ve vermeyeceğimizi de düşünüyorum. Ben, Alevi vatandaşlarımızın inanç prensiplerinin, hayat prensiplerinin altına, ‘Tamamını kabul ediyorum’ diye imza atacak bir şahısım. Zira, her birisi bu toprakların hislerini taşıyor. Yani benimle ayrışan, aykırılaşan hiçbir tarafı yok. O bakımdan, prensiplerini alıp uyguladığınızda, bugün memleketimizin hiçbir kesitine alışılmamış gelecek bir tarafı yok. Kendimi çok huzurlu buluyorum ziyaretlerimde, buluşmalarımda.
ONLARI BİLE BU BERBATLIKTAN KURTARACAĞIZ:
Ama bugün, öteki bir vesileyle bir ortaya geldik. Bu da bir dayanışma. Gerekli bir dayanışma. Bu türlü hassasiyet içerisinde olduğunuz için sizlere, kıymetli Lidere teşekkür ediyorum. Umuyorum ki bunu da bu berbat aklı da ortak uğraşımızla bertaraf edeceğiz. Makûs davranışlar, berbat aklı, o berbatlığı yapanların çocukları için bile bertaraf edeceğiz. Onları bile bu berbatlıktan kurtaracağız. Onların da yarın adaletsizliklerle çaba etmemesi için, o çocukların geleceği için çalışıp onları bile o berbatlığın sarmalından kurtaracağız.”
FIRAT: OY VERDİĞİMİZ SİZLERE BU YAPILANLARI REVA GÖRMÜYORUZ. KINIYORUZ
Toplantının moderatörlüğünü yapan Alevi Dernekleri Federasyonu İdare Heyeti Lideri Celal Fırat da şunları söyledi:
“İktidar, birinci geldiğinde ‘Biz mağduruz’ diyordu. Ki mağdur olduklarına inandığımız mevzular da vardı. Fakat şu an kendini düşünen, herkesi ötekileştiren, sınıflara bölen bir zihniyetle karşı karşıyayız. O manada biz, nitekim canı gönülden takviye verdiğimiz, oy verdiğimiz sizlere bu yapılanları reva görmüyoruz. Yapılanları kınıyoruz. Demokrasinin bütün hoşluklarının Türkiye’de artık oluşmasını, Türkiye’nin bu problemleri aşmasını istek ediyoruz. Her gün gerginlikler… Artık problemlerimiz, düşüncelerimizi dinlendirmekten çok, daima birlikte halay çekmek istiyoruz, türkü söylemek istiyoruz. Bu hoşluklarla biz Türkiye’de buluşmak istiyoruz. Ancak maalesef ötekileştiren, kendisi üzere düşünmeyenleri ‘terörist’ gören, bu ülkenin yüzde 60-70’inin terörist gören mantıkla karşı karşıyayız.”
Odatv.com
