habervakti.com müellifi İlahyatçı Ali İstek Demircan bugünkü köşe yazısında İsrail-Hamas savaşından yola çıkarak, Hamas’ın gerisindeki dayanağın araştırılması gerektiğini belirtti.
İslamî iman ve ömür nizamına bağlı olduğunu ileri süren bir yığın silahlı örgüt olduğunu belirten Demircan, yazısında Soner Yalçın’a da hak vererek alıntı yaptı.
Ali İstek Demircan’ın yazısı şöyle:
“Doğrudan ve dolaylı olarak İslamî iman ve hayat sistemine bağlı olduğunu ileri süren bir yığın silahlı örgüt var.
Bunların önünde ve gerisinde kimler var, bilmiyoruz.
Para ve silahı nasıl temin ediyorlar, bilmiyoruz.
İçlerindeki saf lakin güdülen Müslümanların oranı nedir, bilmiyoruz.
Bunlar, silahlarını emperyalist sömürücülere ve aracılık yapan ülkelere çevirmiyorlar. Ziyanları çok büyük ölçüde değil bütünüyle Müslümanlara.
Beni, benim zıddım olan beşerlerle birlikte mevt listesine alan İŞİD üzerinden bu örgütlere ait büyük kuşkularım olmuştur ve olmaktadır. Kuşku metodumuz olmalıdır. Yanılgılar düzeltilebilir.
HAMAS MÜSTESNADIR
Gözlerimizin önünde cereyan eden ve yıllardır süren İsrail zulmü sebebiyle ortaya çıkan Hamas’ı istisna kılarak bu örgütler üzerinde düşünelim.
İhtilafa düşürüp parçalamak için İsrail’in kuruluş devrinde Laik Filistinlilere karşı Hamas’a göz yumması, Hamas’ın özgünlüğü ve İslamiliğine gölge düşürmez. Hakikaten bu son başkaldırısı ile, İsrail’i Amerika yardımına muhtaç çaresizliğe düşüren de Hamas olmuştur.
SONER YALÇIN
Klasik Kamâlist Sol’dan farklı bir yere oturttuğum Soner Yalçın’ın 18 Ekim 2023 tarihli yazısını çok manalı budum. Onlar bizi okurlar lakin açığa vurmazlar. Allah, dinini inkârcı ve isyancı facirlerle de teyid edebildiği ve hakikatleri onların lisanıyla de söyletebildiği için biz her kaynağı dinler ve okuruz.
Soner Yalçın’ın okuduğumuz yazısının bir kısmını aktarıyorum ve üzerinde tefekkür edilmesini teklif ediyor ve dokümanlı bilgi sahip aydınlarımızın bizleri aydınlatmaları için kalem oynatmalarını rica ediyorum.
SONER YALÇIN’NIN YAZISINDAN…
{ İŞİD, El Kural, Eş Şebab, Boko Haram, Ebu Seyyaf, Hizb-ut Tahrir, el–Cemaat’ül-İslamiyye, Ensar eş-Şeria, İslami Cihat Birliği, Selefi Vaaz ve Savaş Grubu/ Mağrip El-Kaidesi, El Nusra, İttihad el- Mahakim’ül İslamiyye vs. vs…
Dünyanın dört yanında şiddeti benimsemiş “din görünümlü” örgütler var. Yolları belirli: “Anlaşma yok, ateşkes yok, diyalog yok!”
Temel hedefi insanlara doğruyu göstermek, güzele ulaştırmak ve yaşatmak olan İslam; bu örgütler tarafından kendi ideolojilerini pekiştirmek, kendi maksatlarına ulaşmak için araçsallaştırılıyor!
Kendilerini sonuncu maksada giden tek yol olarak gösteren bu “din motifli örgütlerin” lisanlarında tek cümle var: Haksızlığa uğradık. Bunu gidermenin tek yolu, radikalleşmek! Dünyanın dört yanında günahsız insanları katletmek…
Sorunun kaynağı yahut sorumlusu gördükleri kümeler, toplumlar, devletler düşman değil, temiz beşerler bile şiddetin yasal hedefi!
Bunları insanlığın başına MI6-CIA-MOSSAD’ın bela ettiği nasıl görülmez?}
YAZININ SON CÜMLESİNE DİKKAT
Yazının son cümlesini tekrar okuyalım:
“Bunları insanlığın başına MI6-CIA-MOSSAD’ın bela ettiği nasıl görülmez?”
İçlerinde sahiden ruhen benimseyip destekleyebileceklerimiz olabilir ancak her birini inceleyelim. Nereden ve nasıl kaynak sağladıklarını araştıralım ki İŞİD üzere Amerika’nın beslediklerini bilelim.
Peygamberimiz “Gerçek mümin bir delikten iki kez sokulmaz,” buyurur. (Feyzül-Kadîr HN. 9985)
Biz pek çok kez sokulduk, artık kâfi. Düşünmek için Batı’dan borç yahut akıl almak mı gerekiyor?
Düşünmek Rabbimizin buyruğu olarak ibadet değil mi?
Yazımızı, şimdilerde tarihselci ilahiyatçıların tarihe gömecekleri lakin bizim hale ve geleceğe ışık tutan manasını daha düzgün kavrayabildiğimiz bir ayetle bitirelim:
“ Ey ulu Elçi! Ey Yükümlü Mümin! Yürekleriyle inanmamış olan Münafıklara karşı son derece dikkatli olmalısın. Zira onlar ortasında yıkıcı ve ziyan verici faaliyetlerde bulunmak, inkâr cephesini güçlendirerek kâfirlere yardım etmek, Müslümanlar ortasına fitne ve ayrılık sokarak onları birbirine düşürmek ve öteden beri Allah’a ve Elçisine karşı savaş ilan etmiş olan İslâm düşmanlarına yataklık edip casuslarını barındırarak onlara bir gözetleme ve istihbarat merkezi oluşturmak için sizin mescidinize alternatif bir mescit kuranlar var. Kendilerini hesaba çekeceğin vakit, “Vallahi bizim güzellikten öteki bir maksadımız yoktu!” diyerek yemin edecekler. Ancak sakın onlara inanma! Zira onların yalancı olduğuna şahsen Allah şahittir.” (Tevbe 9/107)”
