Eneshan SOLMAZ
Gün geçmiyor ki bayan cinayetine; bayanın maruz kaldığı şiddete, mağduriyete rastlamayalım.
Kadının boşanmak istemesi, çalışmak istemesi, temel insani haklarını kullanmak istemesi üzere sebeplerle ülkemizde her ay ortalama 25 bayan öldürüldüğünü söyleyen Zafer Partisi Genel Lider Yardımcısı Sevda Özbek ‘’yaklaşık bir o kadarı da kuşkulu biçimde ömrünü yitiriyor ya balkondan düşüyor ya karşıdan karşıya geçerken otomobil çarpıyor.’’ dedi.
15 Ekim’de Elazığ’da bir günde üç bayan katledildi:
Hüsniye Keskinbaş, Ender Üstün tarafından öldürüldü.
Vahide Duran, kardeşi tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Yasemin, kocası Yaşar tarafından silahla öldürüldü. Gözü dönmüş katil kızını da yaraladı.
14 Ekim’de Adana’da Bahar Torun, barışma teklifini reddettiği Burak Acar’ın tetiği çekmesiyle öldü. Katil Acar kaçtı.
15 Ekim’de Samsun’da İlklima Naz Akbörü kıyıda başından vurulmuş halde meyyit bulundu.
16 Ekim’de İstanbul Maltepe’de Kamil Hakan Karabulut, Nursel Bircan’ı çekiçle vurarak öldürdü.
Her geçen gün artan bayan cinayetleriyle dünyadaki utanç sıralamasında üst sıralara yerleştik diyen Özbek kelamlarını şöyle sonlandırdı;
‘’Özellikle son 20 yılda bayanı küçümseyici, toplumdan dışlayıcı siyasetler ve telaffuzlar bayan cinayetlerinin kıymetli bir sebebidir. Pekala 20 yıllık iktidar ne yapıyor? Yarayı tedavi mi ediyor yoksa enfeksiyonun yayılmasına mı yol açıyor? Devleti yönetenler vatandaşlarının hayat haklarını koruyamıyorsa tuzun koktuğu noktadayız demektir. Artık Bayanlarımız adalet sistemine güvenmediklerini lisana getiriyorlar. Katiller ise devlet otoritesinden çekinmiyor. Onlara bu yüreği veren nedir? Gayemiz Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün müsaadeden giderek bayanlarımızı içine düştükleri toplumsal, ekonomik girdaptan kurtarmak; toplumsal devlet anlayışını, eşitlik prensiplerini hayatın her alanında faal hale getirmektir. Biz bayanlar ölmek değil, yaşamak istiyoruz.’’
