Bartın’da 41 çalışanın hayatını kaybettiği madende incelemede bulunan uzman heyeti açıklamada bulundu. Bartın Baro Lideri Avukat Ferhat Parlatır, “Bizim genel olarak izlenimimiz ve tespitlerimiz burada olayın bir ihmal olduğu. Yakın bir vakitte uzmanların ön raporları doğrultusunda sorumluların tespit edilip adalet önünde hesap vereceklerini düşünmekteyiz” dedi.
Bartın’ın Amasra ilçesindeki maden ocağında yaşanan grizu faciası sonrasında başlatılan soruşturma sonrasında uzman heyeti ocağın bulunduğu alanlarda incelemede bulundu.
Akşam saatlerinde biten çalışmalardan sonra heyette bulunan Bartın Baro Lideri Avukat Ferhat Parlatır, açıklamada bulundu.
“BİZİM İZLENİMİZ İHMAL OLDUĞUDUR”
Parlatır, “Maden faciamıza ait yaklaşık 6,5 saat süren keşfimize Bartın Cumhuriyet Başsavcısının şahsen iştirakiyle 3 savcı, idare konseyi üyesi ve avukat arkadaşlarla burada bulunup tamamladık. Daha evvelden dijital malzemelere el konmuştu. Bugün yapılan keşifte gerek idari işçi gerekse teçhizatlar istikametinden uzmanlar yerinde inceleme yapmış bulunmaktadır. Madende hala can güvenliği sağlanamadığı için madenin içine giriş mümkün olmamıştır. Bizim genel olarak izlenimimiz ve tespitlerimiz burada olayın bir ihmal olduğu ve yakın bir vakitte eksperlerin ön raporları doğrultusunda sorumluların tespit edilip adalet önünde hesap vereceklerini düşünmekteyiz” dedi.
“BİRTAKIM BULGULARA ULAŞTIK”
Savcılığın şu kademede görüş bildirmesinin mümkün olmadığını söyleyen Parlatır, “Avukat arkadaşlarla kendi içimizde yaptığımız tespitler ve müşahedelere dayalı olarak birtakım bulgulara ulaştık. Lakin soruşturmanın sıhhati açısından kamuoyu ile paylaşılması mümkün değildir. Çok yakın bir vakitte sorumluların, şüphelilerin tespit edilip yargı önünde hesap vereceğinden buradan sizlerle paylaşabiliriz” diye konuştu.
İŞLETME VE KURULUŞ MÜDÜRLERİ İŞLEYİŞ HAKKINDA BİLGİ VERDİ
İşletme ve kurum müdürlerinin kendilerine işleyiş hakkında bilgi verdiğini belirten Parlatır, şöyle konuştu:
Sensörlerin gaz akışı ve patlamadan ötürü zaten otomatik devre dışı kaldığını söylemekteler. O mevzuyu da uzmanlar teknik raporlarında ayrıntılı bir halde belirtecektir.
Patlamadan sonra rastgele bir biçimde gaz ölçüm aygıtlarının sıfırlandığı doğrudur. Şöyle bir ayrıntı var; şahısların yahut kamuoyunun bildiği nokta haricinde maden ocaklarındaki teknolojik bilgilerin hepsi birlikte değerlendirilip buna nazaran kusurun ortaya çıkacağını belirtebilirim.
Sadece sensör değil, birtakım teknik bilgilerin, hatta telsiz kayıtların hepsinin birden değerlendirilip ona nazaran sonuca çıkabileceğini paylaşmak istiyorum.
DELİLLERİN KARARTILMASI NİYETİ YANLIŞ
Delillerin karartılması kanısının yanlış bir fikir olduğunu düşündüğünü söz eden Parlatır, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Sensörler sağlıklı bir biçimde gaz ölçümünün yapılamadığı belirtildiği için maden ocağına girilemedi. Lakin maden ocağına girilememesi, kanıtları karartılması üzere bir fikir oluşamaz.
En başından beri şehit olan madencilerimizin bile üzerindeki GPRS ile nerede olduğu bulunan ve bilinen bir nokta olduğu için madene girilememesi soruşturmanın sıhhati bakımından rastgele bir formda yanlış anlaşılacak nokta değildir.
Delillerin karartılması niyetinin yanlış bir fikir olduğunu düşünmekteyim. Değerli olan dijital gereçler üzerinde eksper incelemesiydi, bugün alanda eksper incelemesi yapıldı.
Ön rapor sonucunda da burada ihmal olduğunu düşündüğümüz için soruşturmanın tamamlanıp kamu davası açılacağını düşünmekteyiz.
“ŞÜPHELİLERİN SÖZÜNÜN ALINIP SÜREÇLERİN YAPILMASINI ÖNERİYORUZ”
Mağdur ailelerin avukatlarından Mürsel Lider ise şunları söyledi;
Bugün farklı meslek disiplinlerinden 7 kişilik eksper heyeti vardı. Bugün idari binada, haritalar üzerinde, gaz izleme ve ölçüm sensörleriyle ilgili geçmiş ve şimdiki incelemeler yapıldı.
Madene inecektik ancak inançlı olmadığı için inilemedi. Keşif süreçlerine son verildi. Mağdur ailelerin avukatları olarak çok önemli sorumluluklar, alt seviyedeki yöneticilerden, Amasra Taşkömürü İşletmesi Kurumu, TTKnın yönetici takımları ve Güç Bakanlığının çeşitli idare kademelerindeki şahısların sorumluluklarının, ihmallerinin olduğunu ayrıyeten kasta varan davranışların olduğunu düşünüyoruz.
Şu an itibariyle sözü alınmış bir kuşkulu yok. Gözaltına alınmış yahut tutuklanmış olan kimse yok. Bir an evvel savcılığın sorumluluğu olduğu düşünülen herkesin buradan el çektirilerek kendileriyle ilgili olarak tutuklama önlemi başta olmak üzere tüm önlemlerin alınmasını istiyoruz.
Acılı ailelerin yaşadıkları trajediyi, badireyi bu süreçlerin yapılmamış olması her geçen gün artırmaktadır. O manada da bugün sonlandırılmış keşifler sonrasında savcılıktan şüphelilerin tabirinin alınıp gerekli süreçlerin yapılmasını öneriyor ve bekliyoruz.
Mağdur ailelerin avukatı olarak sonuna kadar takipçisi olacağız. Sorumlu olan herkesten hesabı sorulana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız.
