Limak Holding Onursal Lideri Nihat Özdemir, Türkiye’de şu an en kıymetli sorunun enflasyon olduğunu belirterek, bu nedenle artan finansman maliyetlerinden şikayet etti. Kredilerdeki faizlerin çok yüksek olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Öyle bir faiz ortamı var ki şu anda.
Dünya’dan Jülide Yiğittürk Gürdamar’ın haberine nazaran Özdemir, “Kredi aldığımız vakit bunları geri ödememiz mümkün değil, ödenemez. O kadar para kazanmıyoruz ki, yüzde 35-40… Ben bir işten para kazanacağım ki bu paranın geri ödemesini yapabileyim. Bu türlü bir bölüm yok ki. Ödediğimiz faiz kadar kazanacağımız bir kesim yok” diye konuştu.
EKONOMI İDARESİNİ DESTEKLEMELİYİZ
TİKAV mesken sahipliğinde Antalya Belek’te düzenlenen dünyanın itibarlı golf turnuvaları ortasında gösterilen Edinburgh Dükü Kupası turnuvasında yarışan Limak Holding Onursal Lideri Nihat Özdemir ile bir ortaya geldik ve gündemdeki bahisleri konuştuk.
Türkiye’nin birinci amacının enflasyon canavarından kurtulmak olması gerektiğini lisana getiren Özdemir, bu manada yeni iktisat idaresinin çalışmalarını takdir ettiklerini ve enflasyonu düşürmeye yönelik realist siyasetleri herkesin desteklemesi gerektiğini söz etti. Özdemir, şunları söyledi:
2024 güç geçecek fakat sonu düzgün olacak
“Devletimiz de artık görüyor; iktisadın, insan hayatının, aile hayatının, iş yerlerinin bir numaralı düşmanı enflasyondur. Amerika, Avrupa’da kıyamet kopuyor enflasyon yüzde 5-6 diye…
Biz de 80’lerden geldik, bu yıl sonu maksat yüzde 61’ler… Artık Türkiye’de, dünyada yaşanan ortalama enflasyonun üstünde bir enflasyon konuşmamalıyız” diye konuştu. Türkiye’nin üretken bir ülke olduğunu tabir eden Nihat Özdemir, kelamlarını şöyle sürdürdü: “GSMH 1 trilyon dolara yaklaşıyor. Kalkınma planında 2,5 trilyon dolar gaye kondu. Büyük, savlı bir sayı. Bunu yapabilir miyiz? Evet yaparız. Lakin nasıl? Bu enflasyonist ortamla bu dediklerimiz olmaz. Dünya daki yüzde 3-5-6 enflasyon bizde de…
Bu enflasyon yarın öbür gün düşmez, bir süreç bu… Şuna inanıyorum Cevdet Yılmaz, Mehmet Şimşek, Hafize Gaye Erkan hoş şeyler söylüyorlar. Diyorlar ki ‘Dayanacağız, 2024’ün sonundan itibaren düzelmeyi göreceğiz.’ Kimileri geldi ‘İki ay sonra ben bunu düşüreceğim’ dedi. Bırak düşürmeyi katlayarak gitti. Yeni idare bir plan ortaya koydu. Herkesin buna hürmet duyması lazım, takviye olması lazım. Hepimiz inanacağız, takviye olacağız.
Bizim bu enflasyon canavarından kurtulmamız lazım. Kurtulamazsak çalışanımız kaçar, nitelikli iş gücü bulamayız. Ben fakirleşirim, devlet bu işin altından kalkamaz. Hepimizin ne yayıp edip bu enflasyonu düzeltmemiz lazım. O vakit yabancı sermaye gelir. Enflasyonu düşürdüğünüz vakit faizler de ona paralel olarak düşecek. Esasen öteki dermanınız de yok. 2024 sıkıntı geçecek lakin görüyoruz ki sonu âlâ olacak.”
“FABRIKA IÇIN İTALYA’DAN KREDİ ALDIK”
Nihat Özdemir,Adana’daki meyve suyu fabrikasını yüzde 100 büyüttüklerini belirterek şöyle devam etti: ” 100 bin ton meyve işliyorduk, 200 bin tona çıkardık. Lakin Türkiye’den kredi almadık. Gittik İtalya’dan SACE kredisi kullandık. Krediyi büsbütün İtalya’dan aldık. Fabrikanın yüzde 60 mamülü ihracata dönük olduğu için İtalya’dan kredi aldık. Kasım’da bakanlarımız gelecek ve resmi açılışı yapacağız.”
Yatırımda yeni amaç Suudi Arabistan
“Yurtdışında yeni gaye ülkemiz Suudi Arabistan” diyen Nihat Özdemir, “Orada bitirdiğimiz işler vardı, yeni işler almaya devam ediyoruz. Neom diye bir bölge yapıyorlar. Yeni bir Dubai yaratmaya çalışıyorlar. 2029 Kış Olimpiyatları’nı aldılar. Biz de orada iki iş aldık. Birine başladık, birinin kontratını bugünlerde imzalayacağız. Suudi ortaklarımızla daha da iş almaya devam edeceğiz” dedi.
“AĞAÇ KESME YETKİSİ BAKANLIKTA”
Nihat Özdemir, Akbelen ile ilgili olarak, kendi çalışanlarının hiçbir ağaç bölümü yapmadığını ve bu hususta yetkinin Orman Genel Müdürlüğü’nde olduğunu söyledi.
“Kamyon sürücülerimizi bile kaçırmamamız lazım”
Genç nüfusun Türkiye’nin en büyük silahı olduğunu anlatan Nihat Özdemir, nitelikli iş gücünün korunması gerektiğini tabir etti. Özdemir, şöyle devam etti: “Covid’den sonra Türkiye’de büyük bir iş gücü açığı görüyorum. Şu anda işsizlik yüzde 9 seviyelerinde…
Nitelikli iş gücünde işsiz olan yok. Sıfır diyebilirim. Covid’den sonra Avrupa, Amerika dahi inanılmaz iş gücü çekmeye başladı. Bizim hekimlerimizi, yazılım mühendislerimizi kaçırmamamız lazım. Uçuyorlar, hepsi gidiyor. Şu anda en kıymetli bahsimiz nitelikli iş gücü derdi ve büyüyerek devam edecek. Bir kez elindekini kaybetmeyeceksin.
Nitelikli iş gücünü, tabipleri, yazılım mühendislerini, formenleri, operatörleri, nitelikli kamyon sürücülerini dahi kaçırmayacaksın. Fabrikalardaki usta başlarını kaçırmayacaksın. Çimentoda adam bulmakta zorlanıyoruz. Birbirimize diyoruz ki ‘Ne olur birbirimizin elemanlarını çalmayalım.’ Ben 10 lira veriyorum, o 11 veriyor, öbür bir arkadaşım 12 veriyor. Bir şey de diyemiyorum haklı adam.
Kendi geçimini sağlamak için nasıl daha fazla para varsa oraya gidiyor. Bütün şirketlerimizde bu problem var. Biz de elemanımızı kaçırmamaya çalışıyoruz. Gözümüzün parıltısı üzere bakıyoruz çocuklarımıza. Bir firmada elemanın rahatsız olduğunu duyuyoruz mesela, çabucak onu almaya çalışıyoruz. Diğer birine kelam vermesin diye…”
