İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızı H.K.G.’yi tarikattan Kadir İstekli’yle evlendirmesi ile ilgili yargılama sürerken, olaya yönelik yansılar devam ediyor.
Sosyalist Güç Birliği’nin davetiyle Kadıköy İskele meydanında, “Tarikatlar ve cemaatler kapatılacak laiklik kazanacak” sloganıyla bir ortaya gelen vatandaşlara cübbeli ve sarıklı bireyler hücum teşebbüsünde bulundu. Ellerinde yeşil 3 hilalli bayrakla hareketçilerin üzerine yanlışsız koşan saldırganlara polis pürüz oldu.
Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, İhtilal Hareketi ve SOL Parti’nin öncülüğünde kurulan Sosyalist Güç Birliği’nin davetiyle Kadıköy İskele Meydanı’nda toplanan küme açıklama yapmak isterken, cüppeli ve sarıklı kimi şahısların akın teşebbüsü ile karşı karşıya kaldı.
Ellerinde yeşil, üç hilalli bayraklarla basın açıklaması yapılan yere süratle koşan kümeye, polis müdahale etti. Basın açıklaması yapanlar ise kelamlı karşılık verdi. Polis her iki kümeye da pürüz oldu. Akın teşebbüsünde bulunan kümeden birtakım bireyler gözaltına alındı.
Bu ortada, “Tarikatlar ve cemaatler kapatılacak: Laiklik kazanacak” sloganıyla düzenlenen kitlesel aksiyonda, “Tarikat yurtları kapatılsın”, “Laiklik kazanacak”, “Kadın düşmanı gerici AKP” yazılı dövizler açıldı.
Eylemde, “Tarikat, cemaat sistemine son”, “Yobazlardan hesabı işçiler soracak”, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Yobazlardan hesabı bayanlar soracak”, “Tarikat cemaat hepsi kapatılsın”, “Gerici hırsız halk düşmanı AKP” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını Sosyalist Güç Birliği ismine İtimat Gürkan Özkan okudu.
“Cumhuriyetin birikimlerine savaş açan siyasal İslamcı rejim, kabahat ortaklarıyla toplumu çürütmeye devam ediyor” diyen Özkan, şöyle konuştu:
Tarikat ve cemaatler koalisyonuna dönüşmüş iktidar bloğu, ülkeyi ‘azgın bir azınlığın’ talepleri doğrultusunda yönetmeye çalışıyor. İslamcı bir nizamı, resmi ve gayri fotoğraf elindeki tüm aygıtları kullanarak topluma dayatıyor. Eğitimden bakıma, barınmadan sıhhate halka sunulması gereken bütün kamu hizmetlerini tek tek dinci örgütlenmelere teslim ediyor. Makam ve mevkiler, kamunun kaynakları cemaatlerin ve tarikatların isteğine nazaran dağıtılıyor.
Bir avuç zenginin servetine servet katarken halkı yoksullaştırıyorlar. Fakir halkı da imam hatiplere, cemaat yurtlarına, dinci yapılanmalara mahkûm ediyor. Çocuklar, gençler, bayanlar yıllardır tarikat meskenlerinde istismara ve şiddete maruz kalırken, yaşananlara ‘münferit’ deyip üstünü örtüyor; pirlerin, şıhların sırtını sıvazlıyorlar. İktidar bloğu toplumun tüm ilerici güçlerine savaş açıyor. Savaş borazanlığıyla, baskı ve tehditle halkın öfkesini dizginlemeye çalışıyor. Biz Sosyalist Güç Birliği olarak, tarikat ve cemaat sistemine son vermek için, laikliği kazanmak için, işçilerin hakları için tüm halkı gayrete davet ediyoruz. Haramilerin, pirlerin, tarikatların, mafyanın sistemine son verip eşit, özgür ve laik bir ülkeyi daima birlikte kuracağız.”
Eylemde Sosyalist Güç Birliği Yürütme Heyeti’nden Oğuz Oyan da bir konuşma yaptı. İktidarın laiklik tersi bir tavır içerisinde olduğunu belirten Oyan, şöyle konuştu:
“İktidar, liberallerin ‘özgürlükçü laiklik’ uydurmasından da takviye alarak laikliği inanç özgürlüğüne indirgedi ve içini boşalttı. Böylelikle laikliği adeta Sünni tarikatların esirgeyici kalkanına dönüştürdü. Cumhuriyet Türkiye’sinde Cumhuriyet’in temel unsurlarını açıkça ve her ortamda savunabilmek bir cüret sorunu haline geldi. Laikliği savunmak giderek bir ‘medeni cesaret’ konusu oldu.”
Eylemde konuşan Sosyalist Güç Birliği’nden eski Eğitim Sen Genel Lideri Feray Aytekin Aydoğan ise şunları söyledi:
“Yoksul halk çocuklarını karanlığa boğan Aladağ’da, Karaman’da, Kulp’ta, Taşkent’te, Hiranur Vakfı’nda memleketi bir örümcek ağı üzere kuşatan, hayatlarını, umutlarını çalan cemaat, tarikat nizamına meydan okuyoruz. Sosyalist Güç Birliği olarak bu sömürü, yağma tertibini ve cemaat, tarikat tertibine karşı birlikte gayret edeceğiz. Bu yolu birlikte açmaya, umudu, yüreği, kararlılığı birlikte örgütlemeye çağırıyoruz. Birebir tarikata üye olduğu, tıpkı secdeye baş koyduğu için yazgı ortağı olduğuna inandırılan, üç kuruşa yaşamaya şükür çektirilen, iş cinayetlerinde ölmeye mukadderat diye mecbur bırakıldığımız bu tertibi reddediyoruz.”
