CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel, CHP Adıyaman Vilayet Başkanlığı’nı ziyaret etti.
Özel yaptığı açıklamada partisine ilişkin öz tenkitte bulunarak, “Cumhuriyet Halk Partisi sokağı örgütlemek, direnci artırmak, sokakta uğraş etmek durumundadır. Bugün, her akşam mazota artırım gelirken, çiftçileri sokağa dökmeyen bir sosyal demokrat parti olmaz” dedi.
Özel’in açıklamaları şöyle:
“BÜTÜN TÜRKİYE DİKKATLE TAKİP EDİYOR”
Özel, burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Partimiz bir kurultay sürecinde. Bu süreci bütün Türkiye dikkatle takip ediyor. Bu, Cumhuriyet Halk Partisi açısından övünülecek bir durum. Bu partide genel lidere karşı rakip çıkılabiliyor. Bu partinin başına geçmek için Amerika’ya koşturmuyorsunuz, bu partinin başına geçmek için Avrupa’da lobi yapmanıza, çıkar etraflarıyla konuşmanıza, baronlarla pazarlık etmenize gerek yok. Savınızı ortaya koyacaksanız varacağınız yer Adıyaman Vilayet Başkanlığı. Cumhuriyet Halk Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi üzere bir avukatlık bürosunda kurulmuş bir parti olmadığından, savaş meydanlarında kurulmuş bir parti olduğundan, Cumhuriyet Halk Partisi kimseye değil milletin kendisine borçludur.
“ÖRGÜTÜMÜZDE ÖNEMLİ TRAVMA YARATTI”
Cumhuriyet Halk Partisinde bundan sonra hangi misyonda olursak olalım, partimizin ve adaylarımızın başarısı için uğraş göstereceğiz. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi’nin aldığı yüzde 52’ye 48’lik sonuçtan mutlu değiliz. Zira bu sonuç, evvelki seçimlerde alınan sonuçtur. Son 5 seçimdir yüzde 52’ye 48’lik dengeyi değiştiremedik. Bu seçimde yüzde 25’lik partimiz oyunu yüzde 30 yapmayı düşünüyorduk, kazandıracak bir ittifak kurmayı düşünüyorduk, ittifaka karşın yüzde 25’lik bir sonuç aldık. Aldığımız sonucu sahiplenen çok. Karşı karşıya olduğumuz durum, olağanüstü problemli bir durum. CHP, kendisi yüzde 28, 30 oy alacağı anketlerde görülüyorken, bu ittifakla yüzde 25 oy aldı, uzun mühlet itiraz ettiğimiz iç hukuk dokümanı yazalım teklifimiz dikkate alınmadı.
Bugün CHP sıralarından yüzde 30 oy alsaydık 65 milletvekili verilmişti, bu aldığımız oyla 39 CHP’linin yeri öteki ittifak partilerine verildi. Bu da örgütümüzde önemli bir travma yaratmış durumda. Seçim başarısızlığını kabul etmek ve bir daha tekrarlanmaması için ders almak mecburiyetindeyiz. Hiçbir şey olmamış üzere devam edilmesini savunan arkadaşlarımız ve bu sürecin lokal seçim sonrasında devam edecek olmasına dönük sıkıntı toplumda önemli problem yaratıyor. CHP’nin kendi değişimini, kendi gençleşmesini, kendi dönüşümünü bir an evvel gerçekleştirmezse, toplumda yaratılan ümitsizliğin bir an evvel tamir edilmezse hem mahallî seçimlere hem de partinin tümüne ziyan vereceğini görüyorum. Üyelerimiz yüzde 85 oranında değişim talep ediyor. Değişim sürecini vefalı götürmeliyiz.
“BİRLEŞEREK ÇIKACAĞIZ”
Daha önceki parti içi yarışlarda söylenen bir cümle yıllarca başımıza sıkıntı kalmıştır. Ben 6 Kasım günü partinin sırtına yük olacak hiçbir tavır içinde olmam. Ben partinin evladıyım. Bu partiyi biz gençleştirmek, birleştirmek ve iktidar yapmak için yola çıktık. 6 Kasım günü bu partideki herkes bize lazım. Hiçbir halde partinin sırtına yük olacak tabirlere yer vermeyeceğiz. Tayyip Erdoğan’ın eleştirilecek bu kadar istikameti varken, muhalefete muhalefet etme anlayışını da reddediyoruz. 4 Kasım günü yaşanacak kurultaydan birleşerek çıkacağız.
“ÇİFTÇİLERİ SOKAĞA DÖKMEYEN BİR SOSYAL DEMOKRAT PARTİ OLMAZ”
Önümüzdeki süreçte CHP’nin dinamik, genç, faal takımlarını göreceksiniz. Yeni isimler göreceksiniz, örgütün ta kendisini göreceksiniz. Biz örgütün odak olduğu, ilçe liderini ilçesinde vilayet liderini vilayette bilinir, görünür, aktif ve uzman olduğu bir süreci işletmek ve CHP’deki siyasi figür sayısını artırmak durumundayız. CHP kendi büyümelidir. Yüzde 25’i 30, 35 yaptığınızda kazandığınız seçimin ilan edilmesini beklersiniz.
AKP ve MHP dışında bütün herkesi birleştirip 50 + 1 olmaya uğraşmak yerine güçlü bir sosyal demokrat parti olarak birkaç ittifak ortağıyla başarmak mümkünken, bugün herkesi bir ortada tutmak ve çok güçlü ve birbiriyle uyumsuz olabilecek tüm seçmen kümelerinden partileri bir ortaya getirmeye çalışmanın yükü, CHP’nin kendini tekrar tanımlamasıyla mümkündür. Sol, toplumsal demokrat siyaseti, özgüvenli biçimde yapmak mümkün. Tarihin en büyük hayat pahalılığı artırımları yapılırken, sokaklara milyonlar niçin dökülmemektedir. Bugün, her akşam mazota artırım gelirken, çiftçileri sokağa dökmeyen bir sosyal demokrat parti olmaz.
Büyük aksiyonların öncüsü olmayan bir sosyal demokrat parti olmaz. Emekli maaşı ayın ortasında bitiyorsa, emeklileri örgütlemeyen bir sosyal demokrat parti olmaz. Sokaktan çekinmeden, meydandan çekinmeden, aksiyondan çekinmeden hareket etmek lazımdır. Cumhuriyet Halk Partisi sokağı örgütlemek, direnci artırmak, sokakta gayret etmek durumundadır. CHP, sağın telaffuzuyla sağcılardan oy alırım dediğinde mağlup olmaktadır. Ben, kendi kimliğimizi vadediyorum, gayret vadediyorum, terleyen, koşturan bir genel lider ve onunla birlikte koşacak yeni bir örgütlenme yapısı vadediyorum. Sokaklardaki çabaya güç verecek bir örgütlenme vadediyorum. Biz umut olmak için yoldayız.”
